UN 
(SDGTALKING) – Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği İcra Sekreteri Simon Stiell, bugün Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de başlayan COP29 BM İklim Değişikliği Konferansı’nın açılışında dünya liderlerine önemli bir çağrıda bulundu. Dr. Sultan Al Jaber ve Birleşik Arap Emirlikleri Başkanlığına gösterdikleri yoğun çabalardan ötürü teşekkür eden Stiell, ev sahipliği için Azerbaycan Cumhurbaşkanı Babayev’e de şükranlarını sundu.
Stiell, konuşmasında, iklim değişikliğine karşı verilen mücadelenin önemini, komşusu Florence ile yaşadığı dramatik bir olayı anımsatarak aktardı. “85 yaşındaki Florence, bu yıl evini kaybetmiş milyonlarca iklim mağdurundan sadece biri” diyen Stiell, onun yaşadıklarının, küresel ısınmanın bireyler üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti. Florence, ailesi ve toplumu için güçlü kalmaya çalışırken, dünya genelinde milyonlarca insan gibi zorluklar karşısında yeniden ayağa kalkmanın yollarını arıyor.
“COP Süreci İnsanlığı Beş Derecelik Felaketten Korumak İçin Var”
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi sürecinin iklim krizine karşı küresel bir sorumluluk oluşturduğunu ifade eden Stiell, “Bu süreç olmasaydı, insanlık beş derecelik bir küresel ısınmaya doğru hızla ilerliyor olacaktı,” diyerek bu müzakerelerin önemine vurgu yaptı. Ancak Stiell, söz konusu müzakerelerin, Florence gibi insanların yaşadığı zorlukların çok uzağında kalmaması gerektiğine de dikkat çekti.
Stiell, ekonomik ve sosyal düzenin sürdürülebilirliği için iklim değişikliği ile mücadelede somut adımlar atılması gerektiğini vurgularken, “Market ve enerji faturalarının artmasını mı istiyorsunuz? Ekonomik rekabet gücünüzü kaybetmeyi mi göze alıyorsunuz? Küresel istikrarsızlığın daha da artmasını mı istiyorsunuz?” diye sorarak bu krizin tüm dünya halklarını etkilediğini hatırlattı.
“Yeni Küresel İklim Finansmanı Hedefi Belirlenmeli”
COP29’un gündeminde, yeni bir küresel iklim finansmanı hedefinin belirlenmesinin önemine değinen Stiell, “Eğer dünya ülkelerinin en az üçte ikisi emisyonları hızla azaltmayı göze alamazsa, her ülke büyük bir bedel ödeyecek” ifadelerini kullandı. Stiell, iklim finansmanının yalnızca bir yardım aracı olmadığını, aksine her ülkenin kendi yararına olacak bir gereklilik olduğunu belirtti.
“Uluslararası Karbon Piyasalarını Hayata Geçirelim”
Bakü’de, uluslararası karbon piyasalarının işler hale getirilmesi için Madde 6’nın tamamlanmasının kritik önem taşıdığını belirten Stiell, COP29’da sağlam bir yol haritasının oluşturulması gerektiğini söyledi. Bu bağlamda Dubai’deki COP hedeflerine ulaşılabilmesi adına emisyon azaltımında ilerleme kaydedilmesi gerektiğini ifade etti.
“Temiz Enerjiye Geçiş Durdurulamaz”
Dünya genelinde temiz enerji ve altyapıya yapılan yatırımların 2024 yılında iki trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu, fosil yakıtlara yapılan yatırımların neredeyse iki katı. Stiell, temiz enerji ve iklim dayanıklılığına geçişin durdurulamaz bir süreç olduğunu vurgularken, “Bizim görevimiz bu geçişi hızlandırmak ve tüm ülkelerin faydalanmasını sağlamak,” dedi.
“Şeffaflık ve Hesap Verilebilirlik İçin Yeni Adımlar”
Stiell, iklim finansmanı çerçevesinde şeffaflık ve hesap verilebilirliğin önemine değindi. Bu yıl yayımlanacak olan İki Yıllık Şeffaflık Raporları’nın, küresel ilerlemeyi ve iyileştirilmesi gereken alanları daha net bir şekilde ortaya koyacağını ifade etti.
“Geleceğe Kararlı Bir Bakışla: Hep Birlikte Çalışmalıyız”
Stiell, COP29’da dünya liderlerine net bir mesaj iletti: “Birlikte ayağa kalkın ve üzerimize düşeni yapın.” Bakü’den sağlam bir sonuç elde etmeden ayrılmanın kabul edilemez olduğunu vurgulayan Stiell, tüm tarafların anlaşmaya varmak için daha başından güçlü bir irade göstermesi gerektiğini belirtti.
COP29, iklim kriziyle mücadelede tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor. Liderlerin nasıl bir yol haritası oluşturacağı ve dünya halkları adına ne gibi somut adımlar atılacağı ise bu konferansın sonucunda ortaya çıkacak.
