Sustainability Development Goals Talking
Sustainability Development Goals Talking

Küresel sorunlar için 2024’ün “yükselen” 10 teknolojisi belirlendi

Yapay zeka, ekonomileri ve toplumları şekillendirmeye hazırlanırken, küresel sorunlara yönelik bu yılın önemli teknolojileri arasında, yapay zeka destekli bilimsel keşif, akıllı malzemeler ve karbon tutucu mikroplar öne çıkıyor.

Dünya Ekonomik Forumu, iklim değişikliği, gıda eksikliği ve organ nakli gibi küresel sorunlara yenilikçi çözümler üreten, insan sağlığını iyileştirecek, gelecek 5 yıl içinde toplumları ve ekonomileri etkileyecek 10 önemli teknolojiyi belirledi.

Bu yılın yükselen 10 teknolojisi arasında ilk sırada “bilimsel keşif için yapay zeka” yer alırken, bunu “mahremiyet arttırıcı teknolojiler”, “kablosuz iletişim sağlayan yeniden yapılandırabilir akıllı yüzeyler”, “yüksek irtifa platform istasyonu” ve “entegre algılama ve iletişim” izliyor.

Gelişen diğer teknolojiler arasında “sürükleyici teknolojiler”, “elastokalorik malzemeler”, “karbon yakalayan mikroplar”, “alternatif hayvan yemleri” ve “genetiği değiştirilmiş organ nakli” de yer alıyor.

– Bilimde yapay zeka

Yapay zekaya dayalı teknolojilerin sunacağı fırsatları kaçırmak istemeyen ülkeler, bu alandaki stratejileri ile yarışırken, gelişen yapay zekanın bilimde devrim yapması bekleniyor.

Yapay zeka uzun yıllardır araştırmalarda kullanılırken, derin öğrenme, üretken yapay zekada ve temel modellerdeki ilerlemelerin bilimsel keşif sürecine çok büyük katkılar yapacağı hesaplanıyor.

Yapay zeka, bilimsel araştırmalarda, gizli kalacak keşifleri ortaya çıkarabilecek dönüştürücü bir genel amaçlı teknoloji olarak ortaya çıkarken, bunun yeni nesil yeşil teknolojileri mümkün kılan yeni malzemeleri önerme ve insan bedeni ile zihni hakkındaki bilgileri geliştirme, hastalıkların teşhisi, tedavisi ve önlenmesinde benzeri görülmemiş bağlantılar kurması ve ilerlemeler kaydetmesi bekleniyor.

– Mahremiyet

Dünyanın çoğu ülkesinde tüketici hakları ve gizliliğini korumaya yönelik düzenlemeler hayata geçirilmesine rağmen, dijital ortamda gizliliği ihlal eden birçok gelişme yaşanmaya devam ediyor.

Mahremiyete yönelik endişelerin tüketici ile şirketler arasında oluşturduğu etkileşim, gizlilik artırıcı teknolojiler alanındaki ilgi ve gelişimin artmasını sağlıyor. Gerçek verilerin istatistiksel özelliklerini ve kalıplarını taklit eden yapay olarak oluşturulmuş sentetik veri, kişisel gizliliği koruyor, sağlıkla ilgili araştırmalarda güçlü uygulamalarla bilginin ele alınma şeklini değiştirmeye hazırlanıyor.

Yeniden Yapılandırılabilir Akıllı Yüzey (Reconfigurable Intelligent Surface-RIS) teknolojisi, sıradan duvarları ve yüzeyleri kablosuz iletişim için akıllı bileşenlere dönüştürürken, kablosuz ağlarda enerji verimliliğini artırması öngörülüyor. Bu teknoloji akıllı fabrikalardan araç ağlarına kadar çok sayıda uygulama için umut vaat ediyor.

Uçaklar, zeplinler ve balonlar kullanılarak uçurulan baz istasyonları olan yüksek irtifa platform istasyonları (HAPS) teknolojisi ile mobil ağ erişimi uzak bölgelere kadar genişletilebilecek. Bu teknolojinin, dünya çapında 2,6 milyardan fazla insan için dijital uçurumun kapatılmasına yardımcı olması bekleniyor.

6G ağlarının ortaya çıkışı, eş zamanlı veri toplama ve iletimi kolaylaştırırken, akıllı tarım, çevre koruma ve şehir planlamasına yardımcı olan çevresel izleme sistemlerini de mümkün kılıyor. Entegre algılama ve iletişim teknolojilerinin, enerji tüketimini azaltacağı belirtiliyor.

– Sürdürebilirlik

Gerçeklik hissi oluşturarak dijital veya simüle edilmiş bir dünya aracılığıyla fiziksel bir dünyayı taklit etmeye çalışan (VR, AR, MR) sürükleyici teknoloji, bilgi işlem gücünü sanal ve artırılmış gerçeklikle birleştirirerek altyapı ve günlük sistemlerde hızlı iyileştirmeler vadediyor.

Bu teknolojinin, tasarımcıların ve inşaat profesyonellerinin fiziksel ve dijital modeller arasındaki uyumu kontrol etmelerine olanak tanıyarak doğruluk ve güvenliği sağlaması ve sürdürülebilirliğe katkı sunması öngörülüyor.

– İklim değişikliği

İklim değişikliğiyle küresel sıcaklıklar arttıkça soğutma çözümlerine duyulan ihtiyacın artması bekleniyor. Daha yüksek verimlilik ve daha düşük enerji kullanımı sunan elastokalorik malzemeler mekanik stres altında ısıyı serbest bırakıyor ve emiyor. Bu malzemelerin, mevcut teknolojilere sürdürülebilir bir alternatif sunması dikkati çekiyor.

Ülkeler iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki taahhütlerini yerine getirmek için yarışırken, daha düşük karbon ayak izi çözümleri sunan veya havadaki karbondioksidi emen çok sayıda teknolojinin hızla büyümesi öngörülüyor.

Küresel iklim değişikliği de insan sağlığı ve ekonomiye yönelik giderek artan riskleri beraberinde getirirken, fabrikalar tarafından üretilen karbondioksitin atmosfere ulaşması ve küresel ısıtmaya katkı sağlamasını engellemek için mikropların kullanılması iklim değişikliği ile mücadele için potansiyel bir çözüm olarak değerlendiriliyor.

Karbon yakalayan mikroplara yönelik teknolojiyle tasarlanmış organizmalar emisyonları biyoyakıt gibi değerli ürünlere dönüştürerek iklim değişikliğini hafifletmek için umut verici bir yaklaşım sunuyor.

– Gıda

Dünyanın nüfusu artarken hayvansal gıda kaynakları ise gün geçtikçe daha da azalıyor. Bu konuda yenilikçi büyük adımlar atılmadıkça gıda talebinin arz miktarını geçmesinin muhtemel olacağı belirtiliyor.

Hayvansal gıda üretimi için yemlere ihtiyaç duyuluyor. Dünyanın artan nüfusuna gıda sağlayabilmenin çözümü olarak büyük ölçüde alternatif hayvan yemleri gösteriliyor.

Böceklerden ve gıda atıklarından elde edilen hayvan protein yemlerinin tarım endüstrisi için sürdürülebilir bir çözüm sunacağı düşünülüyor.

– Organ nakli

Diyabet ve kanser gibi kronik hastalıklar artarkan, yeni teknolojiyle bazı organların değiştirilerek insanın daha sağlıklı olması amaçlanıyor.

Organ nakilleri hayat kurtarırken, dünyada nakile ihtiyaç gittikçe artıyor. Nakiller için genom biliminin potansiyel olarak nakillerde dönüm noktası olması ve yeni mühendislik yaklaşımlarıyla organ eksikliklerini gidermesi düşünülüyor.

Genetiği değiştirilmiş organların bir insana başarılı şekilde nakledilmesinin sağlık alanında önemli bir ilerleme yapması ve nakil bekleyen milyonlarca kişiye umut olması bekleniyor. (AA)

Bu makaleyi paylaş
Shareable URL
Önceki yazı

BM: Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin yalnızca yüzde 17’si doğru yolda ilerliyor

Next Post

BM Dış Uzay İşleri Direktörü Maini: “Uzay faaliyetlerinde sürdürülebilir olunmalı”

Read next
0
Share